37.Sayı Asırlık Zeytinyağı Fabrikası’na Yolculuk

ASIRLIK ZEYTİNYAĞI FABRİKASI’NA YOLCULUK

Kökü derinlerdedir bu toprakların. Attığın her adımda bir yaşanmışlık ve geçmişe dair bir hikâyeyle mutlaka karşılaşırız.  Bu sayıda başarı hikayemizin konuğu ise Hilmi Yıldırım Zeytinyağları firması oldu.

Öncelikle sizi tanıyarak başlayalım? Mehmet Hilmi Yıldırım kimdir?

• 1956 yılında Aydın’da 3 çocuklu bir ailenin en büyük evladı olarak dünyaya geldim. İlkokul ve ortaokulu İzmir Özel Tük Koleji, liseyi Çamlaraltı Koleji, Yüksekokul öğrenimimi ise Aydında Eğitim Enstitüsünde tamamladım.

1926 yılında dedeniz Hilmi Yıldırım, ilk zeytinyağı fabrikasını kurmuş ve bu sizin aileniz için milat sayılmış. Bu kuruluşun hikâyesini bizlere anlatabilir misiniz?

• Yurdumuzun düşman altında olduğu yıllarda dedem Abdullah oğlu Hilmi 1919 yılında askere alınır ve İstanbul’a askeri şoför okuluna gönderilir. Çavuş rütbesiyle orduya ve Kurtuluş savaşına katılır. Savaş yıllarında Mustafa Kemal Atatürk’ün şoförlüğünü yapma şerefine nail olur. Mustafa Kemal Atatürk onun zekâsından, öngörülerinden ve dehasından çok etkilenir. Bu şerefli görev onun geleceğini şekillendirmesine rehber olur. Tabi 1926 yıllarına geldiğimizde Kurtuluş savaşı zaferle sonuçlanmış dedem memleketi Aydına dönmüştür. Cumhuriyet yeni kurulmuş ve girişimci ruhlu bu genç adamın yapacağı çok iş vardır. Bu konudaki en önemli adımını 1926 yılında ilk zeytinyağı fabrikasını babası ile kurarak başlar.  Bu bizim ailemizin zeytinyağı sektörüne girişinin miladıdır. 1955 yılında Germencik Hıdırbeyli kasabasında ikinci fabrikasını kurar. Bu fabrika bir aile işletmesi olarak üretimine devam etmektedir.

Geçmişten gününüze koca bir miras. Hem gurur hem de büyük sorumluluk. Sizler nasıl hissediyorsunuz?

• Bizler 5. Kuşak olarak atalarımızdan devraldığımız bayrağı hep daha ileriye taşıma azmi ve çabası içindeyiz. Bu doğrultuda attığımız adımlar daima geçmişimizde bu uğurda emek ve çaba gösteren atalarımıza bir saygı niteliğindedir.

Atanızdan gelen mirasınıza sahip çıkarak günümüze kadar taşıdınız. Kuşaktan kuşağa aktararak uluslararası büyük başarılara imza attınız. Kadim mirasınız olan zeytinyağı fabrikasını günümüz teknolojisi ile bütünleştirmek adına nasıl çalışmalarda bulundunuz?

• Üretimde devamlılık ve kalite açısından güncel teknolojinin daima takipçisi olmaya çalışıyoruz. Kullandığımız makinaların geniş kitlelere hizmet sağlaması açısından üretimleri doğal ve organik olmasının yanı sıra tüketiciye ulaşılabilirlik açısından ödün vermemeye özen gösteriyoruz.

Dünyanın en prestijli zeytinyağı kalite yarışmalarından sayısız altın ve gümüş madalya ile döndünüz. Başarılarınızla tarihin tozlu raflarına kendi hikayelerinizi de eklediniz. Nasıl bir duygu? Ve bu başarıları elde etmek kolay değil. Neler yaptınız?

• Öncelikle şunu belirtmek isterim atalarımızdan devraldığımız mirası her gün bir adım daha ileri taşımanın inancı bizim daima motivasyon kaynağımız olmuştur. Bu bağlamda hem izinden geldiğimiz atalarımızı gururlandırmak hem de bu bereketli toprakların bizlere sunduğu nimetlerle damakta güzel bir tat bırakarak anılmak bizleri daima mutlu kılmıştır.

Dalından sofralarımıza gelen zeytinyağının fabrikanızdaki aşamalarından bahseder misiniz?

• Dalından taze toplanan memecik zeytin 24 saat dolmadan işletme alanımızdaki yer alan makinalarımızın bandında temiz sudan geçirilerek sıkıma hazırlanmaktadır. 20 derecede sıkımı gerçekleştirilen yağ seperatörden çıktıktan sonra hava ile teması minimum seviyede olacak şekilde yerin yaklaşık 10 metre altında yer alan tanklarımızda muhafaza edilmektedir. Zeytinyağının sonraki aşamadaki hikayesi ise alıcı ile buluşma durumudur. Ekiplerimizce özenle hazırlanan ve paketlemesi yapılan ürünlerimiz hem kendi web sitemiz üzerinden(www.hilmiyildirim.com) hem de fabrikamızda yer alan mağazamız üzerinden alıcı ile buluşmaktadır.

Başarılı bir zeytinyağı markanız var. Günümüzde markalaşmada oldukça önemli bir konu. Bunun için nasıl atılımlarda bulunuyorsunuz?

• Bu konuda hedeflerimizi daima geniş çapta tutmaya özen gösteriyoruz. Hem yurt içi hem yurt dışı çalışmalarda bulunarak özellikle memecik zeytinin coğrafi işaretini alarak bu konuda önemli adımlar attık. Özgünlük markalaşmada oldukça önemli.  Bizim de eğilimlerimiz bu yönde. Ayrıca Organik sertifikamızın da bulunması bizi markalaştırma açısından öne çıkaran etkenlerden biri olmuştur.

İlimize özgü Aydın Memecik Zeytini ve Aydın Memecik Zeytinyağı Aydın Ticaret Borsası tarafından coğrafi işaret tescili alındı. Sizlerde markalı ürünlerinizde bu coğrafi işaret amblemini kullanıyorsunuz? Kazanımları oldukça fazla olan bu etiket kullanımı ürünü taklitlerinden ayırt ediyor. Bununla ilgili sizler neler söylemek istersiniz?

• Bu konuda şunu söyleyebilirim. Aydın Memecik zeytin üzerinden elde ettiğimiz ürünlerin hem yurt içi hem yurt dışı pazarlarda yer alması ve bunların sofralarda büyük ilgi görmesi bulunduğumuz toprakların tanıtımı açısından oldukça önemli. Bu da bizim için gurur kaynağı olmaktadır.